Öykü yazmanın yolları birden çoktur. Yazarlar kendi üslubunu yaratma, dili kullanma, hikâye anlatma yeteneklerine göre bu yollardan birini seçerler. Ancak yine de genelde edebiyatın belli kural ve kaideleri, matematiksel bir yol ve yöntemi vardır. Bu yol ve yöntem kuşkusuz kesin belirlenemez, iki kere ikinin dört edeceği şekilde açıklanamaz ama genel kabul görmüş edebi yaratım yolları bilinmeden de iyi metinlerin ortaya çıkması güçtür.

Anlattıklarım öykü yazmanın yol ve yöntemlerini içeriyor. Genel konular dışında, daha önce yaptığımız bir öykü atölyesinden de yola çıkarak bir kurgunun serüvenini görüp izleyeceksiniz. Öykü fikri nasıl oluşurdan öyküyü açan ilk cümlenin, ilk paragrafın önemine, öyküdeki düğümlerin atılıp çözülmesini nasıl yapacağımıza, öyküyü ilerletmenin yollarına kadar birçok önemli konuya değiniyoruz.

Yazmaya nereden başlasam ya da neyi yazsam?

İlk öykülerimi yazdığımda bu sorular kafamı çok kurcalardı. Yazacak öykü konusu bulup nereden başlayacağımı bulduğum ise başka sorular karşıma çıkardı. Merak duygusu ne kadar önemli? Neyi nerede vermeliyim ki okur vereceğim ipuçlarından öyküden haz alsın ve sürdürsün? Ve hiç kuşkusuz kafamı kurcalayan sorulardan en önemlisi de yazacağım öykünün değerinin ne olduğu, yazdığımın bir edebi metin olup olmadığıydı.

Bu ölçüleri bilmeden iyi öykü yazmak zordur. Yazdığımız metin kullanımlık mı, kalıcı mı olacak? Edebi metnin, öykünün her zaman okunur olması neye bağlıdır? Taşıdığı kültürel değerler nelerdir, başka kültürlerden insanlara hitap eder mi?

Bu ve benzeri sorulara cevap aradık.

Sözün özü, bir öykü nedir ne değildir'i değerlendirdiğimiz, deneyimlerden yararlanarak örneklerle ilerlediğimiz bir atölye çalışmasıdır bu.