Şirketler açısından krizleri içte ve dışta gelişenler olarak ikiye ayırmak mümkün. İçte, yani Şirket veya Aile içerisinde gelişebilen krizler, dışta yani ülke genelinde veya küresel ölçekte gelişebilenlere kıyasla daha öngörülebilir ve kontrol edilebilir özelliğe sahip olabilir.
Aralarındaki farklar nedeniyle her iki kriz grubu için farklı yaklaşımlar sergilemekte fayda vardır. Bu derste hazırlık süreci ve krizin yönetimini tartışacağız.
İçte gelişen krizler neden ortaya çıkabileceği bilinirse kriz ile karşı karşıya kalındığında ne tür aksiyonlar alınacağı da belli olur ve kriz süreci daha başarılı yönetilir.
İçte gelişen krizler genelde yetki sahibi kişilerin doğru talimatlar vermemesi, işe yeterince hakim olmamaları veya inisiyatif almak istemedikleri için kontrolsüz bir ortam oluşmasından kaynakalanabilir.
Bir diğer sebep de sorumluların görevlerini eksik ve hatalı yapmalarından kaynaklanabilir. Bu durum birçok bölümü aynı anda etkileyebileceği için krize sebep olabilir.
Genelde finansal sebeplere bağlı beklenmedik gelişmeler çok hızlı gelişen ve kontrolü mümkün olmayacak krizlere yol açabilir. Örneğin bir ödemenin gecikmesi, banka limitlerinin takip edilmemesi, tahsilatların gecikmesi, uzun pozisyonda döviz kurundaki beklenmedik dalgalanmalar, yabancı para cinsinden ödemelerin hedge edilmemesi vs gibi bir finansal gelişme aniden çok ağır sonuçlar doğuracak krizlere yol açabilir.
Etkisi biraz daha geniş zamana yayılabilen fakat oldukça ağır sonuçlar doğurabilecek bir başka kriz de hukuki konularda karşımıza çıkabilir. Örneğin bir lisansın süresinin geçmesi, yasa ve mevzuata aykırı hareket edilmesi, profesyonel hukuki destek almadan bağlayıcı belgelerin imzalanması ve benzeri birçok durum oldukça ağır sonuçlar doğurabilir.
Aile şirketlerinde içte gelişebilecek bir başka kriz de patronun veya bir aile bireyinin işe müdahalesidir. Patron beklenmedik bir anda pek de uygun olmayan taleplerde bulunabilir ve bu talep yerine getirilmediğinde agresif tavırlar sergileyebilir. Bu durumun yönetilmesi biraz zordur. Talebin neden sorun olabileceği sabırla ve uygun bir izah edilmelidir.
Krizlerin sebepleri çoğaltılabilir fakat yukarıda bahsettiklerim dışında çok tehlikeli olan bir sebep de yalandır! Üst yöneticiler her ne kadar rakamlara ve datalara bağlı kalarak karar vermeye çalışsalar da sözlü bilgilerle de karar üretirler. Eğer kendilerine verilen bilgiler hatalıysa doğal olarak alınan karar da hatalı olur ve hiç beklenmedik çok büyük sorunlara sebep olur.